Atık yağların çevreye olan zararları!

28 Ağustos 2019 - 13:53

Kullanılan ve tekrar kullanılamayacak olan atık yapların çevreye zararları çok büyük. Su ve toprağa karışması halinde çevreye ciddi zarar veren bitkisel atık yağlar, evsel atık su kirliliğinin de % 25'ini oluşturuyor. Yapılan araştırmalar ortaya koyuyorki 1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletiyor.

Türkiye’de her yıl yaklaşık 1,7 milyon ton bitkisel yağ tüketiliyor. Bunun yaklaşık 350.000 tonu bitkisel yağ atığı olarak tüketilemez hale gelir. Atık yağlar ekotoksik özelliğe sahiptir. Çevreyi kirletmekte ve bulunduğu ortamda yaşayan canlılara zarar vermektedir. Yeraltı sularını kirletmekte, sualtı canlı varlıklarını etkilemekte, kanalizasyon sistemlerinde ve atık su arıtma tesislerinde tıkanıklıklara ve kirlilik yükünün artmasına neden olarak işletim ve bakım maliyetini arttırmakta, toprağa döküldüğünde kirlenmelere neden olmaktadır. 

1 lt atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebiliyor. Yapılan araştırmalarda atık su kirliliğinin % 25’ini kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağların oluşturduğu bulunmuştur. Arıtılmayan atık suların içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar, denizlere, göllere ve akarsulara ulaştığında suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin azalması sonucu; başta balıklar olmak üzere ortamdaki diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açmaktadır. Ayrıca atık bitkisel yağlar özgül ağırlıkları nedeniyle su yüzeyini bir film tabakası gibi kaplamakta ve oksijen transferini önleyerek su altı canlı varlığını yok etmektedir. Atık yağlar deniz anası oluşumunu da hızlandırır. 

Kullanılmış yağlar lavaboya döküldüğü zaman dren sistemine sıvanmakta, kanalizasyon borusu iç cidarında diğer atıkların yapışmasına ve zamanla borunun daralmasına neden olmaktadır. Bu şekilde tıkanıklıklara ve taşmalara neden olarak kanalizasyon sistemine ve arıtılması gereken atık yükünü arttırarak atık su arıtma tesislerine zarar vermekte ve bakım ve işletme maliyetini arttırmaktadır. ABD’nde yapılan bir araştırmaya göre lavaboya dökülen atık yağlar, kanalizasyon sistemlerinin % 40 oranında tıkanmasına neden olmaktadır.